Cinsel terapi, cinsel işlev bozukluklarını veya bireylerin yaşadığı cinsel problemleri tedavi etmeyi amaçlayan, bu süreçte bir dizi farklı metot, teknik ve yöntem kullanan bir psikoterapi biçimidir. Cinsel terapi genellikle cinsel sağlık ve ilişki sağlığı ile ilgili konularda ileri düzeyde eğitim almış lisanslı psikologlar, doktorlar veya lisanslı terapistler tarafından sağlanır.
Cinsel terapi, söz konusu olan cinsel problemin veya bozukluğun türüne, sebebine, danışanların motivasyonuna, terapistin çalıştığı ekole bağlı olarak bireylerle bire bir, çiftlerle ve/veya gruplarla gerçekleştirilebilir. Terapi sürecinin uzunluğu bireyin problemine ve hedeflerine göre farklılık göstermektedir. Cinsel terapi, her yaştan, cinsiyetten ve cinsel yönelimden birey için etkili olabilir. Bahsi geçen cinsel problem ve bozuklukların bazıları şu şekilde sıralanabilir:
- Geç boşalma: bireyin cinsel olarak uyarılması ve boşalmasının istenenden fazla zaman alması
- Sertleşme bozukluğu: cinsel aktivite için peniste yeterli bir sertlik elde edilememesi veya elde edilse dahi istenildiği kadar korunamaması
- Düşük cinsel istek: cinsel aktivite isteğinde azalma veya cinsel aktivite isteğinin bulunmama durumunun yineleyici veya sürekli olma biçimi
- Erken boşalma: sınırlı bir cinsel uyaranla kişinin istenilenden erken boşalması
- Orgazm bozukluğu: orgazm olamama veya istenildiği kadar sıklıkta orgazm olamama
- Vajinismus: vajinayı çevreleyen pelvik kasların cinsel ilişki sırasında istemsiz kasılmasından dolayı meydana gelen ağrı ve acıya neden olması
- Performans kaygısı: ereksiyon ve performansa bağlı cinsel ilişki öncesinde ve/veya sırasında yaşanan sürekli kaygı
- Aşırı cinsel istek (hiperseksülalite): aşırı derecede sık ya da aniden yükselen cinsel istek ya da aktivite
Cinsel terapi sürecindeki psikoseksüel değerlendirme, danışanın veya danışanların cinsel geçmişini, mevcut cinsel uygulamalarını, ilişki geçmişini ve kalitesini, duygusal sağlığını ve ilişkili bağlamsal faktörleri (ör. kronik hastalıklar, finansal kaygılar, kültürel inançlar, vb.) ve daha fazlasını kapsayarak geleneksel psikolojik değerlendirmeden farklılaşır. Cinsel terapi teknikleri, davranışsal/bilişsel müdahalelerin yanı sıra psikodinamik, sistemik, çift ve aile terapi teknikleri, psikoseksüel eğitim ve daha birçok psikoterapötik teknikleri içerebilir.
Unutulmamalıdır ki, cinsellik ile ilgili problem ve bozukluklar birçok farklı faktöre ve temel sorunlarla bağlantılı olarak ortaya çıkabilir. Bu nedenle yukarıda listelenen cinsel problem veya bozukluklar ve daha fazlası, şüphelenilen nedenlerine ve gösterdikleri semptomlara göre multidisipliner bir tedavi süreci gerektirebilir. Bu durumda, kapsamlı tedavi sürecine cinsel terapistlerin yanı sıra, ürologlar, jinekologlar, endokrinologlar, dahiliye uzmanları, kardiyologlar, nörologlar veya fizyoterapistler gibi diğer uzmanlar dahil olabilir.
Cinsel terapi, bireye cinsel problem ve ihtiyaçlarını daha iyi anlamak konusunda yardımcı olabilir fakat etkili bir terapi süreci için terapist ve danışan arasında kurulan güven ilişkisi ve etkili iletişim bu süreç için elzem bir faktördür. Bu nedenle yukarıda bahsi geçen problemlerden veya farklı cinsel problemlerden dolayı cinsel terapiye başlayacaksanız bunu göz önünde bulundurmalısınız.
Seray Soyman Willingness ekibinde Stajyer Psikoseksolog olarak çalışmakta, süpervizyon eşliğinde psikoseksüel eğitim ve cinsel destek seansları vermekte, eğitim ve atölye çalışmaları düzenlemektedir. Seray aynı zamanda Roma Sapienza Üniversitesi’nde Klinik Psikoseksoloji (Clinical Psychosexology) bölümünde yüksek lisansına devam etmektedir. Seray’ın araştırma ilgi alanları seks-pozitif davranışlar, cinsel alışkanlıklar, LGBTQIA+ çalışmaları ve cinsel iletişim konularını kapsamaktadır.
Kaynakça
American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and statistical manual of mental disorders (5th ed.). https://doi.org/10.1176/appi.books.9780890425596
Leiblum, S. R. (Ed.). (2006). Principles and practice of sex therapy. Guilford Press.
Masters, W. H., & Johnson, V. E. (1976). Principles of the new sex therapy. The American Journal of Psychiatry, 133, 548-554.