“Bende vajinismus çok hafif bir şekilde ortaya çıktı ama zaman içinde daha da kötüye gitti… Partnerimle ilk defa ilişkiye girdiğimizde ikimiz de çok heyecanlıydık. Yorgun ve stresli olmamıza rağmen yine de denedik ve benim için son derece acı vericiydi. Bu nedenle bir jinekoloğa danışmaya karar verdim. Tedavi veya tanıya dair bir fikri olmadığını düşündüğüm ve bana ‘şarap içip başka pozisyonları denememi’ tavsiye eden jinekoloğuma ‘alışacağımı’ söyledim. Bu yüzden canımı acıtsa bile denemeye devam etmeye kararlıydım ama bu, durumu daha da kötüleştirdi. Sonunda şu anda güvenmekte olduğum bir jinekoloğum tarafından bana vajinismus teşhisi konuldu. Süregelmekte olan tedavim, fizik tedavinin ve cinsel terapinin yanı sıra çift terapisini de içeriyor çünkü bu durum ikimiz için de duygusal travmaya yol açtı. Süreç zorlayıcı ve zaman zaman yorucu olsa da alanında uzman profesyoneller ve partnerimin desteği ile ilerleme kaydettiğimi görmek beni çok mutlu ediyor.” – Vajinismus tanısı olan bir bireyin bakış açısı

Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) göre cinsel sağlık, cinsellikle ilgili olarak fiziksel, duygusal, zihinsel ve sosyal bir iyilik halini kapsamaktadır. Bu iyilik hali cinsel işlev bozuklukları gibi birçok faktörden etkilenebilir ve cinsel sağlığı olumsuz yönde etkileyebilir. Cinsel organlarda-peliviste ağrı/içe girme bozukluğu, Mental Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabının son versiyonunda (diğer adıyla DSM-5: sağlık uzmanlarına teşhis ve tedavide yardımcı olan bir el kitabı) bir cinsel işlev bozukluğu olarak tanımlanmıştır. Bu tanı, vajinismus da içinde olmak üzere, cinsel organlarda-peliviste ağrı/içe girme bozukluğu başlığında toplanan farklı tanıları da bir arada içermektedir (bkz. disparoni ve vulvodini).

Vajinismus, bireyin cinsel ilişkiye girmek istemesine rağmen, cinsel ilişki sırasında, penis, parmak veya herhangi bir nesnenin vajinal girişinin mümkün olmaması durumu olarak tanımlanmaktadır. Bu durum ısrarcı ve yineleyici olarak, ağrı ile birlikte kendini gösterdiğinden genellikle korku/kaygı duygularını ve devamında cinsel ilişkiden kaçınma eylemini beraberinde getirebilir. Kaygı ve korku ile ilişkilendirilen cinsel ilişki, vajinismusun koşullu olarak ortaya çıkmasına da neden olabilir. Vajinismusun, bahsedilen korku ve buna eşlik eden vajinanın alt 1/3’lük kısmındaki pubokoksigeal (diğer adıyla pelvik taban kasları) ve yakınlarındaki kasların istemsiz kasılmasından dolayı oluştuğu düşünülmektedir. Bu durumda istemsiz kasılmalar, fobik reaksiyonlar ve kaçınma, birbirini besleyen bir kısır döngüye yol açar. Cinsel ilişki dışında, vajinal giriş ile ilgili zorluklar jinekolojik muayene ya da tampon kullanımı gibi durumlar da ortaya çıkabilir. 

Vajinismus, bireyin bütünsel sağlığını ve esenliğini önemli ölçüde etkileyebilir fakat ne yazık ki vajinismus dahil olmak üzere, kronik genital ağrı yaşayan birçok birey çeşitli sebeplerden dolayı yeterli tedavi görmemektedir. Bu sebepler bireyin cinsellik konusundaki bilgi eksikliği, danışılan sağlık uzmanlarının bu konudaki bilgi eksikliği, bireyin partneri, çevresi ve/veya sağlık çalışanlarının onu yargılamasından korkması, sağlık hizmetlerine erişimin olmaması, bireyin tedavi sürecinin etkili olacağına inanmaması, geçmişte uygun olmayan tedavi yöntemlerinin denenmiş olması gibi sıralanabilir.

Vajinismusun tedavi süreci, yukarıda bahsi geçen tanım düşünüldüğünde kapsamlı bir değerlendirmeye bağlı olarak planlanmalıdır. Tedavi planı oluşturulurken, bireyin ağrı öyküsü, jinekolojik muayenesi, ilgili tıbbi testleri, pelvik kas ve psikoseksüel değerlendirmesi göz önünde bulundurulmalıdır. Tüm bulgular ışığında sürece dahil olan sağlık uzmanları, birey ile birlikte bir tedavi planı geliştirmelidir. Vajinismus tanısına sahip olan bireylerin deneyimlediği kaygı, korku ve fobik reaksiyonlar göz önünde bulundurulduğunda, tedavinin hedefleri çoğunlukla ağrıyı gidermenin ve tıbbi müdahalelerin ötesine geçebilir. Örneğin, tedavi süreci cinsel anatomi ve fizyoloji konusunda eğitimi, bireyin cinselliğe dair sahip olduğu bilgi, bakış açısı ve inançlarını keşfetmeyi, geçmiş ve şimdiki ilişkiler hakkında bilgi edinmeyi, pelvik kaslara yönelik çeşitli gevşeme egzersizlerini, sistemik duyarsızlaştırma olarak adlandırılan (fobik reaksiyonun belirli olduğu durumlarda kullanılan) aşamalı gevşeme teknikleri ve vajinal dilatör kullanımını da içerebilir. 

Seray Soyman Willingness ekibinde Stajyer Psikoseksolog olarak çalışmakta, süpervizyon eşliğinde psikoseksüel eğitim ve cinsel destek seansları vermekte, eğitim ve atölye çalışmaları düzenlemektedir. Seray aynı zamanda Roma Sapienza Üniversitesi’nde Klinik Psikoseksoloji (Clinical Psychosexology) bölümünde yüksek lisansına devam etmektedir. Seray’ın araştırma ilgi alanları seks-pozitif davranışlar, cinsel alışkanlıklar, LGBTQIA+ çalışmaları ve cinsel iletişim konularını kapsamaktadır.

Kaynakça

American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and statistical manual of mental disorders (5th ed.). https://doi.org/10.1176/appi.books.9780890425596

Crowley, T., Goldmeier, D. ve Hiller, J. (2009). Diagnosing and managing vaginismus. The British Journal of Medicine, 339, 225-229.

Er, O., Özdel, K. ve Yılmaz-Özpolat, A. G. (2010). Vajinismus. Kriz Dergisi, 18(3), 37-45. https://doi.org/10.1501/Kriz_0000000324

Vieira-Baptista, P. ve Lima-Silva, J. (2016). Is the DSM-V leading to the nondiagnosis of vulvodynia?. Journal of lower genital tract disease, 20(4), 354-355. https://doi.org/10.1097/LGT.0000000000000250

World Health Organization (WHO). (2006). Defining sexual health: report of a technical consultation on sexual health. https://www.who.int/reproductivehealth/topics/gender_rights/defining_sexual_health.pdf